Çanakkale neyin savaşıydı?

Çanakkale neyin savaşıydı?
Farkına varamadığımız değerlerden biri de Çanakkale gerçeğidir. Çanakkale’yle ilgili bilgiler savaşın şiddeti, ölenlerin çokluğu ve Çanakkale’nin geçilmez olduğuyla sınırlı. Çanakkale’de şehit olan 250 bin insan ve belki de bir o kadar gaziden geriye ne kaldı dersiniz?
Çanakkale şehitlerinin geldikleri şehirlere baktığınızda bir Anadolu mozaiğiyle karşılaşıyorsunuz. Yani her vilayetin, her mahallenin neredeyse bir Çanakkale şehidi var. Çanakkale bizim yüreğimize düşen bir ateş. Gidenlerin dönmeyeceklerini bildikleri bir menzil.
Gazilerimizin anlattıklarını bir masal gibi dinleyen torunlarız bizler. Aylarca top ve tüfek mermisi altında hayatta kalmanın, yürekle aklın direncinin nasıl bir sinerjiye dönüştüğünü araştırmayan bizler; çocuklarımıza da Çanakkale’yi anlatamıyoruz.
Çanakkale’ye yeni evlendiği kocasını gönderen gelini, tek oğlunun sırtını sıvazlayıp gözyaşlarını içine akıtan anayı, bir daha geri gelemeyeceğini bildiği evladının gözünün içine bakarak “Allah’a emanet ol!” diyen babayı anlamadık, anlamaya çalışmadık. Çanakkale, yeni gelinin, ananın, babanın kalbindeki ateşte saklı... Çanakkale, siperlerde nöbet bekleyen Mehmetçiğin gönlünde gizli...
Çocuklarımız Çanakkale’yi sadece bir savaş olarak görmemeli. Çanakkale, bir varoluş mücadelesinin yansıması olarak bilinmeli. Ve Anadolu’nun her vilayetinde saklı Çanakkale hikâyeleri unutulmaya yüz tutmadan su yüzüne çıkarılmalı. Çanakkale unutulmamalı. Çanakkale ruhumuzun yeniden ihyası adına önemli bir adım olmalı.
Bu hafta Çanakkale ruhunu anlatma adına farklı bir çalışmayla karşınızdayız. Mustafa Aydın arkadaşımızın günlerce süren araştırmalarını beğeniyle okuyacağınıza inanıyoruz. Önümüzdeki sayımızda da Kutlu Doğum özel çalışması olacak. İyi haftalar.